Haber

Ankara Tahıl Anlaşmasını uzatabilecek mi?

Rusya’nın askıya aldığı Tahıl Koridoru Anlaşması’nın geleceğine ilişkin tartışmalar devam ediyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan son olarak Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile anlaşmanın uzatılması konusunda anlaştıklarını belirterek Ankara’nın girişimlerinin devam ettiği mesajını verdi. Batılı ülkeler de Türkiye’nin anlaşmanın devamı için Rusya üzerindeki nüfuzunu kullanmasını bekliyor. Ancak bu Ankara için geçmişe göre daha zor görünüyor.

Rusya’nın işgalinin ardından savaşın küresel gıda fiyatları üzerindeki etkisini azaltmak amacıyla Birleşmiş Milletler (BM) ve Türkiye’nin katkılarıyla Rusya ve Ukrayna, 2018’de İstanbul’da düzenlenen törenle Karadeniz Tahıl Koridoru Anlaşması’nı imzaladı. 22 Temmuz 2022, yaklaşık bir yıl önce. Anlaşma kapsamında Ukrayna’dan en az 30 milyon ton tahıl çıkarıldığı belirtiliyor.

Anlaşma bu yıl 17 Temmuz’a kadar yenilenirken, zaman zaman ortaya çıkan bazı sorunlara rağmen Moskova nihayet şartlarının yerine getirilmediğini söyleyerek anlaşmayı askıya aldı. Bu noktada Rusya, anlaşmanın fiilen askıya alındığını ve kapıları tamamen kapatmadığını belirterek, “şartlar yerine gelir gelmez” geri dönebileceğini belirtiyor ve bu çerçevede Rus Ziraat Bankası Rosselkhozbank’tan anlaşmayı imzalamasını istiyor. SWIFT ağına yeniden bağlanın.

ABD de Rusya’nın kurallar konusunda elinden geleni yaptığını, Rusya’nın endişelerine işaret eden bir BM önerisinin masada olduğunu, Rusya’nın yanıt vermediğini ve Odessa’daki tahıl ambarlarına saldırdığını belirtiyor.

Ankara Ekim’deki gibi uzatma sağlayabilecek mi?

Başta ABD olmak üzere tarafların beklentisi, anlaşmanın ilk kolaylaştırıcılarından olan Türkiye’nin Rusya üzerinde etkili olarak Putin’i yeniden masaya oturtacağı yönünde.

Savaşın hemen ardından her iki tarafla ilişkilerini denge politikası çerçevesinde sürdüren Türkiye, Rusya ile ilişkileri hâlâ iyi olabilecek bir NATO ülkesi olarak tahıl anlaşmasının sağlanmasında önemli rol oynayabilmiştir.

Rusya’nın 29 Ekim 2022’de Sivastopol’daki saldırılar nedeniyle anlaşmayı geçici olarak durdurduğunu açıklamasının ardından Ankara, krizin aşılmasında birebir rol oynadı ve sonuç aldı.

Ancak bu sefer kuralların değişmesiyle işinin daha zor olduğuna işaret ediliyor.


EDAM Müdürü Sinan ÜlgenFotoğraf: S. Ülgen

EDAM Başkanı Sinan Ülgen, geçen Ekim ayından kalan genel bir iyimserlik hali olduğunu ve Rusların o dönemdeki gibi masaya dönebileceğinin düşünüldüğünü belirterek, şöyle konuştu:

“Ancak şimdi şartlar farklı. Rusların böyle bir niyeti olduğuna dair herhangi bir sinyal almadık. Aksine hem Moskova’dan bu konuda yapılan açıklamalar hem de Odessa’ya karadan yapılan saldırılar Rusların böyle bir niyetleri olduğunu düşündürüyor.” şimdi anlaşmaya dönme konusunda farklı bir tavır içindeler.”

Bu ayın başlarında Rusya, Ukrayna’nın Kiev ve Odessa bölgelerine insansız hava araçlarıyla saldırarak Odessa’daki liman altyapısını vurmuştu. Ukrayna Devlet Lideri Volodymyr Zelensky, Rusya’yı “küresel gıda güvenliğine saldırmakla” suçladı.

Bu arada Kocaeli’nin Derince ilçesinde Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) silosunda meydana gelen patlama, akıllara sabotaj ihtimalini getirdi. Bir kişinin hayatını kaybettiği patlamayla ilgili soruşturma ve teknik soruşturma sürüyor.

Moskova merkezli Siyaset Bilimci ve Rus Araştırmacı Ümit Nazmi Ready, tahıl anlaşmasının en son uzatıldığı tarihler olan Mart ve Mayıs aylarına işaret ederek, o dönemde Moskova’daki genel eğilimin sadece anlaşmayı uzatmamak yönünde olduğunu söyledi. Bugünkü gibi değil ama Türkiye’de seçimler öncesi Erdoğan’ın zayıflamaması gerektiği görüşü. Barışmanın devam etmesindeki etkenlerden biri olduğunu söylüyor.

Zelenskey’in Türkiye ziyareti sırasında Azak Taburu komutanlarının serbest bırakılmasının, çoğunluğu hükümet kontrolünde olan Rus medyasında sert eleştirilere devam ettiğini belirten hazır, diğer yandan resmi makamların açıklamalarının ılımlı olduğunu belirtiyor.

Ülgen: Türkiye Rusya için hala önemli

Ankara-Moskova ilişkileri seçim öncesi derinleşti ancak Zelenskiy’in NATO’nun 11-12 Temmuz’daki Vilnius zirvesi öncesi ziyareti, İsveç’in üyeliğine prensipte onay verilmesi, Ukrayna’nın NATO üyesi olabileceğinin duyurulması gibi gelişmeler ortalarda kaldı. Ankara ve Moskova. Bu durum kedinin girip girmediği sorularını gündeme getirdi.

DW Türkçe’nin konuştuğu Batılı kaynaklara göre Türkiye, ekonomik sıkıntıların da etkisiyle bu günlerde denge politikasının ibresini Rusya’dan uzaklaştırmak istiyor ve son dönemde ABD ile ilişkilerini daha iyi tutmaya özen gösteriyor. eskisinden daha

ABD Dışişleri Bakanlığı yaptığı son açıklamada, Türkiye’nin tahıl anlaşmasına geri dönmesi için Rusya’ya baskı yapmasından memnun olduklarını belirtti.

Ülgen, Tahıl Anlaşması’nın uzatılmasının Türkiye’nin Rusya üzerindeki etkisini ölçmek için bir tür teste dönüşüp dönüşmediği sorusunu yanıtlıyor:

“Belki kısmen söylenebilir ama tamamen değil. Çünkü Türkiye nihayetinde Rusya’yı tahıl anlaşmasına döndürmezse, sonunda dönüp ‘Batı Rusya’nın taleplerini karşılamadı’ diyecektir. Türkiye’nin Rusya’yı tek başına ikna etmesini beklemek gerçekçi olmaz.”

Türkiye’nin Rusya’yı ikna edememesinin itibar kaybına yol açacağını da düşünmeyen Ülgen, “Çünkü Türkiye-Rusya ilişkileri zaten siyasi düzeyde devam edecek. Ateşkes veya siyasi şartlar olursa. Gelecekte Ukrayna ile ilgili bir çözüm olursa, Türkiye yeniden potansiyel bir diplomatik aktör olacaktır. Faaliyete geçebilir” diyor.


Ukrayna tahıllarının kaderi sözleşmenin uzatılmasına bağlı Fotoğraf: dpa/Ukrinform/picture Alliance

Rusya’nın Türkiye’ye hala ihtiyacı olduğunu ve Ankara’nın Moskova için Batı’ya açılan bir pencere olmaya devam ettiğini belirten Ülgen, bu konjonktürde Rusya’nın Türkiye ile istikrarlı ilişkileri tercih ettiğini ve bunun Türkiye’ye diplomatik alan açtığını söyledi. yapıyor.

Putin Türkiye’ye gelecek mi?

Öte yandan tahıl anlaşmasına ilişkin belirsizlik sürerken, net olmayan bir diğer konu da Putin’in Türkiye’ye gelip gelmeyeceği.

Erdoğan ile Putin arasındaki son telefon görüşmesinde bu konu da konuşuldu; Sonrasında yapılan açıklamalarda Ankara ziyaret konusunda anlaştıklarını belirtirken, Moskova daha temkinli ifadeler kullandı.

Rusya’da şu anda Putin’in Zelenskey’den sonra Türkiye’ye gelmesinin iki pozisyonu eşitleyeceğine dair bir bakış açısı olduğunu belirten Ready, Moskova’daki havayı şöyle yansıtıyor:

“Bir de şöyle bir düşünce var: Giderse eline ne geçecek? Yani en azından ‘tahıl anlaşmasındaki şartların sağlanması veya gitmesi için özel bir durum olması gerekir’ deniyor.”

Geçtiğimiz Cuma günü Erdoğan sorular üzerine tarihin netleşmediğini ancak Ağustos ayında olacağını açıklamıştı.

Ülgen, Putin’in Türkiye’ye ‘Tahıl Anlaşması için baskı altında kalmak’ için gelmeyeceğini de belirterek, “Yani Türkiye’ye ‘şunu yap, bunu yapma’ diye gelmeyecek. Karşılıklı da olsa buradan bir takım kazanımlarla dönecektir.” .

Putin, Türk Akımı doğal gaz boru hattının temel atma töreni için en son 7 Ocak 2020’de Türkiye’ye gelmişti. Seçim öncesi Akkuyu ile ilgili törene de telekonferansla katıldı. Erdoğan ise son üç yılda üç kez Rusya’ya giderek Mart 2020’de Moskova’da, Eylül 2021 ve Ağustos 2022’de Soçi’de Putin ile bir araya geldi.

DW Türkçe’ye VPN ile nasıl erişebilirim?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu